Gelişmek için ruhunuzdaki çocuktan ilham alın. Bırakın o yorumlasın. Alternatif düşüncelere kapalı bir ortamda kimse kendisini geliştiremez.
Bireyler kendilerini 2 şekilde geliştirir.
Birincisi Öğrenme. Bu kısım hakkında İpek Aral hanım bir anket düzenlemiş ve öğrenme metotlarını sorgulamıştı. Çeşitli şekillerde öğrenme işlemi gerçekleşebilir.
Gelişim konusunda ikinci Kısım ise Uygulama. Burada ki uygulama öğrenileni harfiyen uygulama değil elbet. Çünkü motor zeka ile birebir yansıtılan bilgi ezbercilik olarak isim bulur kendine. Uygulama konusunda biraz yorum, iç Güdü, teori ve şekil gereklidir. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olduğu gibi, her bireyin uygulamadaki yorum ve şekli farklı olacaktır. Kimi zaman inisiyatif alma kimi zamanda kendinden bir şeyler katma olarak çeşitliliğe imkan tanınır.
Kurumlar da iç tüzük niteliğinde olan çeşitli işleyişler bulunur. Ve işleyişleri yorumlamak yasak olabilir. Burada esas faydaya ulaşırken bireylerin yanlış hareket etmeleri engellenmek istenir. Fakat unutulan bir durum var ki, yorum farklarıyla işleyişler geliştirilebilir. Daha pratik yarar sağlayan ve yaşayan kanunlar olabilir.
Kurallar; “nereden kısıtlanması gerektiğini bildiğinizde” yararlı olurlar. Yani her kural dikte edici, kırmızı çizgileri çoğunlukta ve tek düze bir haldeyse gelişmenin önü kesilmiş olur. Gelişme adından da anlaşıldığı gibi bir durum farklılaşması anlamındadır. Yani mevcut durumu olumlu yönde ilerletme, eksiltme veya tatmin sağlama konusu içerir. Bu bağlamda gelişim sürecinde bireyi her konuda kısıtlamak yanlıştır. Bireye çalışma ve gelişme alanı sunmak gerekiyor ki kendini ispatlayabileceği tecrübeler edinsin. Aksi halde var olanı tekrarlayan bir robota dönüşür. Henry Ford bir röportajında eğer insanları dinleseydim hızlı giden bir at üretmeye çalışırdım demiş. Ona çalışma alanı sunulmasaydı ve var olan düzene ayak uydurması beklenseydi otomobilin konumu bugünkünden çok farklı olurdu.
Her hareketinde desteklenen ve tecrübe kazanması sağlanan, inisiyatif alması gerektiği iletilip bu yönde bilgi verilen bir çalışanın kendi iç dünyasını, görev ve sorumluluklara adapte etmesine kolaylaştırır. Bu sayede gelişmek için dış desteğin yanı sıra iç desteğini de edinmiş olur. İç motivasyonun bireysel gelişim için en önemli unsur olduğunu hatırlarsak, dış etkenlerden bir kıvılcım yaratmamız gerekir. Çakmağın, kıvılcım sayesinde ateşlendiği ve ateşin devamı için çakmak gazının gereği konuyu özetleyecektir. Çakmak taşı destekçi yöneticiyse, Çakmak gazı da bireyin iç motivasyonudur. Her çakmağı ateşlemek için özen gösterelim. “Yanan çakmaklar geleceğinizdir”
Bakış açımızı değiştirip yaratıcılığımızı Körüklersek güzel bir üretkenlik yakalamış oluruz. Gelişmekte olanı engelleme ve hevesli olana fırsat tanı. Geleceğin yöneticisinin bugünün yönetileni olduğunu sakın unutma!