Topluluk içerisinde çalışan plaza insanları olarak, bazen bir merhaba ile bir mail ile veya kısa molalarda görüşmek, dertleşmektir iletişim. Sözlü veya yazılı yaptığımız rutin işlerden biridir. İş diyorum, çünkü işlerimizi yürütürken bu yolu kurmak zorundayız.
İletişim genel anlamıyla münferit bir girişim olduğu üzere kurumların burada pek bir yaptırımı söz konusu değildir aslında. Fakat öngörülü kurumlar bu konuda çalışanların kaynaşmalarını şirket bağlılığına dönüşeceğini bilirler. Bu yolda yatırımlar yaparlar. Toplu yemek, tatil, karaoke gibi organizasyonlarla çalışan iletişimini güçlendirirler.
Sosyal olma esası iletişimden geçer. Aslında molada dedikodu yapmak bile bir sosyalleşmedir. Bazı kurumlar benim işim yürüsün de, kaynaşma olsun olmasın umrum da değil der. Bazı kurumlarda vardır apple gibi. Koskoca binaya bir tuvalet koyar ve insanları birbirlerini görmeye mecbur kılar.
İnsan Kaynakları departmanının burada izlediği tavır çok önemlidir. İletişim yönü güçlü olmalı. Ayrıca girişken olmalı. Departmanın kapısını açmalı ve iletişim gurusu olmalıdır. Kapalı kutu algısını kırmalıdır. Bu şekilde kendisini şirket içerisinde daha iyi ifade edebileceği kanaatindeyim.
Kaynağınızla iletişimde öncü olmanız ve kendinizi daha iyi ifade edebilmeniz temennisi ile bir sonraki yazılarda görüşmek üzere.