Bazı ekipler sorunları çözmeye, bazıları da büyütmeye odaklıdır. Sorunları çözmeye çalışanları tebrik edip, diğer ekibe yüklenmeyelim. Aslında amaç sorunun ayyuka çıkması ve çözülmesi açısından büyümesi. Çünkü bazı sorunların çözülmesi için büyümesi ve gerçekten engel olması gerekmektedir.
Sorunlar doğrudan veya dolaylı olarak etki alanına sahiptir. Velhasıl genelde doğrudan olmayanlar dışlanır. Yani sorunlarla yaşamak da bir tercih iken, bunu irdelemek geniş bir bakış açısı gerektirir. Yazıda bile bu kadar sorun kelimesi okuyanlara sıkıntı verirken, çözüm odaklı olmamak “İnsanı Gerçekten Hayretler İçerisinde Bırakıyor.”
Olası sorun tespiti mevcut durum üzerinden yapılır. Mevcut durum ile hedeflenen durum arasında ki farka problem denir. Eğer arada fark yoksa, büyük bir problem var demektir. Bu felsefe Toyota üretim sistemleri kurucusu, büyük üstat Taiichi Ohno ya aittir. Yani “No Problem, Big Problem” Çözümleme için öncelikle problemin yüzde 80 ine tekabül eden ilk 2 veya ilk 3 madde seçilir ve giderilir. Ardından, kalan problemlerde ki en büyükten küçüğe doğru çözme işlemi başlar.
Etkin problem paradoksu
4 aşamalı bir problem sistemidir. Kendi ürettiğim bu sistemi hem iş hem de sosyal hayatınızda kullanabilirsiniz. 4 aşamalı sistemin son aşaması aslında birinci aşamaya geçiş için gerekli tecrübe ve hızı sağlamaktadır. bu sayede süreklilik arz eder. Ve sorunlara bakışınızda size katma değer sağlar. Farkındalığı artırdığı gibi ayrıca çözüm odaklılık konusunda bakış açısını geliştirir.
- Problem İhtiyacı
Sürekli iyileştirme için oluşabilecek engelleri öngörme, sorunlar büyümeden eritme isteği
- Problem Tespiti
Var olan problemin tespit edilip incelenmesi. Sorumluluk sahiplerinin bilgilendirilmesi ve problemi tanıma.
- Problem Çözümü
Tespit edilmiş problemin giderilmesi, eritilmesi ve yok edilmesine karşı yapılan işlemler bütünü.
- Problem Yönetimi
Varolan problemlerin çözümü sonrası, aynı durumdan yeni problem üretilmesini engellemek ve paradoksun başına dönerek gelişebilecek ve yahut oluşabilecek problemlerin araştırılması
Çevrenizi gözlemlerseniz, insanların çözüm odaklı olmaya karşı yabancılığına şahit olursunuz. Bu muhtemelen bilimsel bir konudur, ama benim gözlemim millet olarak “ortada kuyu var yandan geç” mantığını benimsemiş olmak. Zaten inovasyon ve iş geliştirme konusunda zayıflığımız aşikar. Peki millet olarak genelleme yapmak doğru mu? Ben hayat felsefemde genellemeye yer vermiyorum. Millet olarak bahsediyorum çünkü bazı genellemeler global bir hale gelmiş. Yani inovasyon denince akla ilk gelen millet Japonlar. Çağrışım yapmadıysa, internette ilginç icatlar yazsın ve japonların hayal gücüyle tanışsın. Bu yüzdendir ki, japonların sorun çözmeye dair yetenekleri, bir enerji oluşturmuş. Sorun yoksa, sorun tespit et ve çöz. Yani “Bul ve Yok et”
Benim bu aralar gündemim sorun çözme. Bu yazı size de ilham olursa belki neleri çözüp neleri boş verdiğinizi fark edebilirsiniz. Sorunlar çözülmelidir. Sorunlar var oldukça odak ve yaratıcılık sığlaşması yaşayacaksınız. Sorun bulan ve çözüm üreten bir iradeye sahip olarak fark yaratmanız hem iş hem sosyal hayatınız için bir katma değer oluşturacaktır.
İş yaşamında kolaycılık ile yarar sağlama ayrımını görebilirsiniz. Kimi çalışanlar sorunları çözmek yerine en az nasıl etkilenirim derdine düşmüştür. Kimisi ise, var olan sorunu çözerek ardından gelenlere yol açar. Bu kısımda örnekleri siz kendi iş yerinizden ekleyebilirsiniz. Sorunlarla baş etme veya Sorunları görmezden gelme. Unutmayın! Göz ardı ettiğiniz her Filiz, bir Ağaç olarak karşınıza çıkacaktır.”