Başarılı şahsiyet isimli yazımda, başarı diye bize yüklenen değerin esasında şans ve imkanlar sonucu oluştuğudur. Yani bireyin iş dünyasında başarılı kaabul görmesi için üst düzey maddi imkanlar ve üst düzey bir okul bitirmiş olması gerekiyor. Bireyin çabası neticesinde elde ettikleri başarı olarak görülmüyor. Ben ise tam tersi, imkânsızlık içinde orta halli bir okul okumasına rağmen “şanslı” rakipleriyle aynı konumda veya daha üst bir konumda olanların çabasının başarı olduğunu düşünüyorum. Bu yazımda aykırı bir bakış açısı ile başarılı bir Şahsiyeti takdim edeceğim. İş hayatında bir çoğumuz kendisine rastlamış olabiliriz. Tanımayanlara da vesile olacaktır.
Steven Young, Avustralyalı bir beyaz yakalı. Almanya’da çalışırken 95 yılında Türkiyeye 2 yıllığına gelmeye ikna ediliyor. İlk yılında bir Türk ile evlenip hayatı değişiyor. 2 yıllığına ikna edilerek geldiği Türkiye’de 18. Yılını doldurdu. Konuşan kişi asistanı değil. Ta kendisi. Çoğumuzun diksiyonundan daha iyi. Çünkü o liderlik etmek için önce kültüre ortak olmak gerektiğini biliyor. Yabancısı olduğu bir coğrafyada lider olabilmek adına kültürünü özümsüyor, dilini konuşuyor ve adetleri biliyor. Eminim ki alışveriş yaptığı manava, çay içtiği kafeye hatta berberine bile hayırlı işler diyordur =)
Kendisi ile ilk defa Aralık 2012 de Human Resources Power konferansında karşılaştım. İbrahim İnceçam, Guillaume de Colonges ve Steven Young üçlü oturumda icraat ve öngörülerini aktarıyorlardı. Fransız olan De Cologne, kültürümüze ve yaşamımıza oldukça fransız kalmış. 2002 den itibaren Türkiye’de bulunan bir kişinin merhaba kelimesini bile kullanamaması kötü bir referans. Kaldı ki CarrefourSA yönetiminde bana göre kötü bir iş çıkarmıştı. Zorlu Holding’in ik direktörü İbrahim İnceçam çok naif ve batı kafasına sahip bir kişi. Ama Steven Young konuştuğunda işler değişti. O kadar uzak bir memleketin insanından oryantalist bir konuşma beklemiyordum. Hem akıcı Türkçesi hem de mantalitesi ile bizden biri gibiydi.
Ondan sonra üniversite yıllarımda okuduğum William Ouchi kitabı aklıma geldi. Theory Z. Kitapta Amerikan tarzı iş hayatı A teoremi, Japon tarzı iş hayatı ise J teoremi olarak ele alınmış ve global dünyada ikisinin ortak paydası Z teoremi öne sürülmüştü. İşte Z teorisine bir örnek karşımdaydı. Steven Young, hem oryantalist bir maneviyata hem de batılı bir disipline sahipti.
Başarılı bir şahsiyet ararken ne okuduğundan ziyade ne yaşadığı da önemlidir. Dolayısıyla Kalburüstü bir eğitime sahip olsun veya olmasın, karşımızdaki kişi gerçekten başarılı bir örnek.
Önemli Not: prensip gereği blogumda reklam yayınlamıyorum. Yazıda ismi geçen Bosch Türkiye markası kurumsal iletişim departmanı ile görüşülmüştür.