İş ve özel hayat dengesi çokça tartışılan ve sanılanın aksine eşit paylara bölünmüş gibi durur. Aksine eşit olması asıl dengesizliktir. Bireyin kendinden çok işi düşünmesi işkolik diye tabir edilir. Ki bu konuda sevgili blogger arkadaşım Türker Okay bir yazı ile konuya bir nebze açıklık getirmişti. Esas konu dengenin ne özel hayata ağırlık katarak oluşturulabileceği.
İngilizce equal kelimesi eşit veya denk olarak çıkar karşımıza. Aradığımız kelime balance. Yani denge. Ama eşitlik söz konusu olmayan bir denge. Demek ki yaşam dengesini eşitlik olarak görmemeliyiz. Denge bazen canbazın ip üzerinde yürürken elinde tuttuğu sopa gibidir. Sizden çok hafif ama kattığı değer ile yaşamınızı kurtaran. Bu vesaitle söylemek istediğim şey “asıl ağırlığın kendinizde olmasıdır.” İş hayatında ise bir denge sopasıyla ayakta kalmayı başarmalısınız.
Her birey belirli yetinlik ve kazanabileceği yetkinliklerden dolayı istihdam edilir. İşyeri her şeyden önce sizden verilen görev ve sorumlulukları yerine getirmenizi bekler. Ardından çeşitli istekleri de gelişebilir. Mesela eksik personel olduğu için daha fazla çalışmanızı veya tanımlanmamış görevleri de sahiplenmenizi isteyebilir. Bir yere kadar yardımcı olmak babında icra ettiğiniz angarya diye tabir edilen bu görevler, sizin sorumluluk alanınıza girer. Yani artık yapmanız gereken daha çok göreviniz vardır.
Özel Yaşamın Önceliği
İşyeri ile özel hayatımızı ayrı konumlandırmak gerek. Yani yaşamın ne kadarını işe ne kadarını özel hayatın oluşturacağını belirlemeliyiz. Ağırlığı kendimize verdiğimiz takdirde hem mutlu oluruz hem de işimizde huzurlu. Neticede bugün burada çalışıyorsun. Yarın başka bir yerde başlayabilirsin. Kurumlar yaşamlarımıza bir müddet dahil olurlar. Önemli olan o süreçte kendimizden fazla ödün vermeden işimize sadık olmak. Yani zarar görüyorsak, kendimizi geliştiremiyorsak ve işimizden memnun değilsek derhal değiştirmemiz gerekiyor.
Yeni Kuşakların İşyeri Aidiyeti
Malum artık anne ve babalarımız gibi ilk girdiğimiz işyerinden emekli olma durumumuz yok. Sirkülasyon daha hızlı. Çeşitlilik ve her şeyden önemlisi artık kariyer haritaları var. O yüzden ben bu şirkete saçımı süpürge ettim, gecemi gündüzüme kattım gibi pişmanlık ifadeleri kullanmadan önce profesyonel bir iş dengesi oluşturun. En azından aklınız orada kalmaz.
İşyerinde Angarya
Angarya olarak gördüğünüz ve görev tanımınızda olmayan işleri yapma konusunda tedbirli olun. Yapıyorsanız da belirli bir süre sözü alın. Yoksa yeni görevlerinizle mesailere yelken açarsınız.
Evli, çocuklu veya bekar olabilirsiniz. Hiç bir koşulda sizin en büyük önceliğiniz iş olamaz. Önce siz ve aileniz gelir. Özel hayatınızı ikinci sınıf olarak görürseniz hem kendinize olan saygınızı yitirirsiniz, hem de çalışmanızı gerektiren amaçlarınızdan birine ihanet edersiniz.
İşyerine Ne Verilir ?
Sadece kendi görevlerinizi yapmakla meşgul olmayın. Bu görevlerin nasıl geliştirilebileceğine de kafa yorun. Sorumluluk alanınızda çeşitli geliştirmeler yaparak zaman ve efor tasarrufu yapabilirsiniz. Üstlerinizin bu şekilde düzenlemelerle gelmenizi memnun edeceği ve sizi farklı pozisyonlarda görmek isteyeceği de cabası. Bu konuya benzer ve işe alım esnasında işyerine neler vaat edileceğine dair düşüncelerimi de farklı bir yazımda paylaşmıştım. (Cv Pazarlaması)
İş ve özel yaşamda dengeyi ararken türlü dengesizlik ile karşılaşıp, tecrübelerinizi bu dengeyi kurmaya adamanız dileğiyle.