*Bu yazı, dün Twitter da yayınladığım görsele istinaden yazılmıştır.
Kaba taslak baktığımızda bir işe alım uzmanı neler yapar?
Bir işe alım uzmanının asli görevi; doldurulması gereken pozisyonun niteliklerine uygun bir aday bulmak. Öncelikle pozisyonun kriterleri ve ihtiyacı belirler. Ardından bu ihtiyacı gidermek için çeşitli kanalları kullanarak iş ilanları oluşturur. Poziayona uygun bir yol izlemesi gerektiği için konsantre olması gerekmektedir. Hiç anlamadığı bir pozisyon ihtiyacı için teknik bilgi almak zorundadır. Yani satış hakkında bir açık var ve işe alım uzmanı bu alanda bir yetkinliği yok ise, o zaman bölümün yöneticisinden gereken bilgileri almak zorundadır. Çünkü işe alım yalnızca cv üzerinden yapılacak kadar kolay değildir!
Bu donanım ve kriterler ölçüsünde talebe istinaden arzı hesaplar. Yani bir satış temsilcisi alımı için birden fazla kanal kulanmak hem süre hem Maliyet açısından zarardır.
Aday başvurularını kriterler doğrultusunda seyrelttikten sonra kalan adayları görüşmeye çağırır ve önce kurum Kültürü, işin şartları ve çalışma koşulları hakkında brifing verir. Uygun gördüğü adayları bölümün yöneticisi ile görüştürüp onlara da danışır.
Her koşulda bir işe Alımcı adaya iş dışı bilgiler vermemeli ve ona çeşitli vaatler de bulunmamalı. Bu sürecin alım tarafı şirket için ve işe Alımcı için rutin olsada, aday için büyük ölçüde umut taşımaktadır. Empati kurmalı ve adayın düşüncelerine saygı duymalı. Aksi halde çeşitli mecralarda karşımıza çıkabilecek bir kin yaratmış oluruz.
Dün twitter hesabından paylaştığım görsel de işe alım hakkında çok olumlu konuşan, 2. Mülakat vaadinde bulunan fakat herhangi bir geri dönüşte bulunmayan bir işe alım uzmanı var. Yeni işinin tebrik edilme safhasında binlerce profesyonel bağlantının karşısında, önemsemediği ve kalbini kırdığı adayın eleştirisine maruz kalmış. Ve o aday etik olmaya davet etmiş. Burada ki isyan aslında bu mesleği icra eden tüm işe Alımcılara. Yani olumsuz olduğunda geri dönüş yapmadığımız adayların ortak sesi.
Malum artık şeffaf bir dönemdeyiz. Bu sayede ada görüşme öncesinde ve sonrasında işe alımcıyı çeşitli sosyal medya hesaplarından kontrol edebiliyor. Ki bazen bu platformlardan ulaşarak görüşme hakkında detay ileten adaylara bile rastlayabiliyoruz. Geri dönüş yapmayan veya mülakatta sıkıntı yaratan bir işe alımcının, sosyal medya vasıtasıyla “tabiri caizse” yüzüne vurmak kolaylaştı.
Peki esas sorun nerede?
İşe alımcı görüştüğü onlarca aday içerisinden, olumsuz olanlara neden geri dönüş yapmıyor? Nedeni umursamazlık değilse muhtemelen iş yoğunluğu olabilir. Aslında bir toplu mail hazırlanarak geri dönüş yapılabilir. En azından bu şekilde bir hazırlık yapılabilir.
Her ne olursa olsun, o gününü iş görüşmesine ayıran ve bir umut besleyerek gelen adaya bir geri dönüş yapılmalıdır. Bu hem işe alımcıyı hem bağlı bulunduğu kurumu ilgilendiren bir saygı unsurudur. Neticede, akılda kalan şirketin ismi olacaktır. Geri dönüş yapmayan da.