28 Mayıs İk’cılar için Yeteneklerin Yönetimi zirvesindeydik. Business Network Center tarafından düzenlenen zirve, konusunda oldukça profesyonel kişileri barındırıyordu. Davetleri için çok teşekkür ederim.
*Yetenek Yönetimi Nedir?
Bir organizasyonun vizyon, amaç ve stratejilerini hayata geçirecek nitelikteki insanları
- Cezbederek işe alması,
- Performanslarını ölçmesi,
- Geliştirmesi,
- Elde tutması
- Yedeklenmesi
Sürecidir.
*= İpek hanımın sunumundan.
Konu yetenek yönetimi uygulayan şirketlerin olaya bakış açısı. Yani biz bu sistemi uygulamaya nasıl başladık, tetikleyen sebepler neydi ve yeni başlayacak şirketlere neleri öneririz? Ana temayı her konuşmacı kendi çapında değerlendirdi.
İlk konuşmacı bilişim sektöründe kariyer yapmış ve sonrasında kendi şirketini kuran Işık Deliorman, sektörel bazda sistemler nasıl işleniyoru aktardı. Malum yetenek yönetimi sistemi firmadan firmaya ve hatta sektörden sektöre değişkenlik göstermektedir. Bu durumda kurulu düzende gelişim nasıl oluyor konusunu aktardı.
Ardından sahneye Sezai Kayaoğlu çıktı. Kendisi yakinim olur =) uzun yıllar Vodafone’da yetenek yönetimi üzerine çalıştıktan sonra şimdilerde Hay Group bünyesinde kariyerine devam etmektedir. Bu işi hakkıyla yapanlardan birisi. Yani siz ondan teknik bilgi isteyin o sizin 2 yılda öğreneceğiniz sistemleri 2 dakikada anlatır. Sunumuda güzeldir. Dinlerken işin gerçekten zor olduğunu öğenirsiniz. Neticede ilk sorulan şey bütçe. Eğer sağlam bir bütçeniz yoksa bu işe hiç girişmeyin diyor. Zorluğundan ziyade sabır gerektiren uzun bir süreç. Her firma buna tahammül edemiyor haliyle. Bir anda olsun istiyor. Bu sistemin oturması bile ortalama 2 yıl alıyor. Ayrıca yetenek yönetimi sistemi için yalnızca ik kanadının özenmesi yetmiyor. Tüm departmanların sahiplenmesi ve sistemin inşasına destek olması lazım. Kaldı ki bilinçlendirme operasyonu kurumun her bünyesine yayılmalı. Teorik eksiklikler sistemin sağlıklı işlemesini engelliyor.
Yedekleme sistemi için gerçek ve doğru bilgileri iletecek olanlar doğrudan departman yöneticileri olduğu için, bu kısıma ik nın müdahalesi pek olmuyor. Ayrıca yetkinlik ve değerlendirme durumlarının çok profesyonel olması gerekiyor.
Yıldız holdingden Seçil Varal yetenek kazanımında uygulanabilir stratejilerden bahsetti. Hatta kendi firmasından bir örnek video izletti. Malum holding bünyesinde bulunan Ülkerin Kampüs isimli bir oluşumu var. Bu oluşum üniversite öğrencileri ve yeni mezunlarını kapsıyor. İşe alımda bu grupta yarışma yapmışlar. Bu sayede katılımcıların yeteneklerini hem tasarım hem üretim hem de pazarlama açısından değerlendirmişler. Şirkete kazandırılması düşünülen yetenekler için düzenlenen yarışma sonucu yeni bir ürün olarak çıkarmaya karar vermişler. Bunu farketmek de bir yetenek.
Sırada yine tanıdık bir yüz. Teknosa’dan tanıdığım Asena Yalınız şimdi CarrefourSA daik Direktörlüğü yapıyor. Carrefour yeni dönem projelerini anlatırken, uzun yıllardır sistemsiz bir kariyer haritası olmasının yeni dönemde yaşattığı zorluklardan bahsetti. Yedeklemesiz, ölçümlemesiz ve bilinçsiz bir sistrmi ayağa kaldırma yollarını arıyorlar. Yaparsan güzel olur, yapmazsan böyle zorlanırsın mesajı için çok yerine bir örnekti.
Tabi işin bir de istatistiksel boyutu var. Şirketler kendi deneyim ve tecrübelerini anlatıyorlar. Fakat piyasada neler yapılıyor? Kurumlar yeteneğe nasıl bakıyor bunları öğrenebilmek adına sektörün otoritelerinden Towers Watson dan Arif Gürdenli yi davet etmişlerdi. Zirvenin en uzun boylusu olmasının yanı sıra sunum yeteneği de kaliteli olan Arif bey bize piyasaları ve firmaların algısını aktardı.
Ardından sahneye İş Bankası Değerlendirme merkezi yöneticisi Dolunay Bulut çıktı. Kurum Kültürü gereği dış alım ve yönetici transferi yapılmadığı için Yeteneklerin işe alınmasında ince eleyip sık dokuduklarını iletti. Yetenek yönetimi sisteminin işe alım kısmını değerlendirme merkezi kurarak gerçekleştirdiklerini fakat sürecin çok meşakatli olduğundan bahsetti. 40 kişilik bir ekip ve profesyonel dış destek ile özenli bir süreç oluşturmanın hem maliyet hem de zaman konusunda hassas olduğunu yineledi.
Zirvede Son olarak ik blog yazarlarının efsanelerinden İpek Aral sahne aldı. Kendisi benim için çok önemli bir yer taşıyor. Blogu Kaynağım İnsan ise bir okul gibidir. Yetenek bulmak, elde tutmak ve geliştirmek adına tecrübelerini aktardı.
İpek hanım güzel bir öneride bulundu. Her yönetici, özellikle tepe yöneticiler çeşitli zaman ve konularda astlarına eğitim vermelidir. Bence çok iyi bir öneri. Yöneticilik algısını, delege eden ve yönetenden ziyade, eğitsel mantaliteyle de vurgulanması gerektiğini ortaya çıkarıyor. Ilginc bir de varsayımda bulundu. Performansta 360 derece öldü. Artık potansiyelde 360 zamanı.
Artemiz Güler, Dilek Görgüç ile keyifli bir zirveyi atlattık. Bu arada BNC nin düzenlediği seminerlerin bir özelliği ise network şansı tanıması ve en çok kartvizit toplayana hakiki zeytinyağı hediye etmeleri. Fırsatınız olursa katılmanızı öneririm.
Son söz; yetenek yönetimi kurumlarda altyapı başlıklı yazımda belirttiğim gibi, kendi ölçülerinize göre ceket diktirmektir. Hazır giyim her zaman bol durur, pot yapar. Kendi yöneticilerinizi kendi kurumunuzda yetiştirin.