#peryonkongre
23. sü düzenlenen PERYÖN İnsan Yönetimi derneğinin kongresi 16 – 17 Kasım tarihlerinde yeni ve ferah yerinde yani Haliç Kongre merkezinde gerçekleşti. Öncelikle yeni mekanı beğendiğimi söylemeliyim. Daha ferah ve geniş bir alan sunarken aynı zamanda yaz kış mükemmel bir manzaraya sahip Haliç Kongre merkezine bu sefer de Peryön Kongre için gittim. Seneye yapılacak olan dünya kongresinin bir nevi provası gibiydi.
Öğrencilerimiz Kongrede
İnsan kaynakları yönetimi okuyan öğrencilerin kongrede yer almasını ve iş dünyasını deneyimlemeleri açısından peryönden özel olarak davetiye istedim. Peryön de 5 tane öğrenci davetiyesi iletti bana. Bu sayede Sakarya Üniversitesinden 5 arkadaşımızı kongreye getirmiş olduk. Onlara minik bir mentorlukk yaparak girişken olmaları ve bir çok kişiyle tanışmaları gerektiğini ilettim. Geleceklerine yatırım yapan bu genç arkadaşlarımızı ve onlara bu imkanı sunan peryöne özellikle teşekkür ediyorum.
Fuaye alanı geniş ama sanki biraz dağınık gibiydi. Sergi düzeni gibi olabilir ve hatta firmalara ikiz stant imkanı sunulabilirdi. Girişteki stantlar çok dar ve birbirine yapışık olmuştu. Stant konforu açısından burada bir düzenleme yapılabilir seneye oldukça ferah bir zirve ile karşılaşabiliriz.
#BuBıyığaGüven
Kongrede yine tanıdık yüzleri görmek ve onlarla sohbet edebilmek iyi geldi. Daha önce hiç tanışmadığım ve blogumu okudukları için orada beni tanıyan ve sohbet ettiğim insanlar oldu.
Konulardan en çok değinmek istediğim şey ise; LGBTİ oldu. İş yerinde kendini açıklayamayan, açıklandığında işten çıkarılan veya mobinge maruz kalan, ezilen ve itilip kakılan insanlar olduğu gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Bu konunun konuşulabiliyor olması bence güzel bir farkındalık. Biz yıllarca eşitlik temalı konuları konuşurken kadın erkek bazen de engellileri konuştuk. Oysa eşitlik dendiğinde işin içine bir çok şey giriyor. Bu vesile ile oturumu düşünenlere teşekkür ederim.
Duygusal zeka hayattan, bilişsel zeka okuldan mezun eder.
Eczacıbaşı CEO’su Dr. Erdal Karamercan, “ IQ kalıtımsaldır, atalardan gelir. Bireysel ve ölçülebilir. Asıl başarı duygusal zekadan geçiyor. Duygular konusunda zeki olmak gerekiyor. Öğrenme ve anlama yeteneği analitik becerinin ölçümü. Duygusal zeka duyguların ve iletişimin hayatta ne kadar doğru ölçüldüğü. Duygusal zeka hayattan mezun eder” diyerek devam etti konuşmasına. Ben de işim gereği bilişsel ve duygusal zeka ölçümleri yaptığım için konu bana çok samimi geldi. Fakat ortada bir sorun vardı. Bu konuşmayı yapan sevgili Erdal bey bağlı bulunduğu kurumun işe alım ve terfi programlarına hakim değil. Oysa kendi kurumunda duygusal zeka ile alakalı bir kriter bulunmuyor. Tamam ölçülemiyor olabilir. Fakat sadece mezun olunan okula, mezuniyet derecesine veya cv sinde bulunan şaşalı bir kuruma göre işe alım yapılan bir kurumun tohumlarında duygusal zekadan bahsedemeyiz.Bence konferans konuşmalarından ziyade kurum içi dinamiklere yoğunlaşmalı Erdal bey. Naçizane tavsiyem işe girişlerde B.J. Fogg davranış ölçümleri uygulayarak belki bireylerin bilişsel zekasının yerine ölçümleyebileceği daha duygusal verilerle karşılaşabilirler.
Sponsorlu Oturumlar
Olmalı mı olmamalı mı konusunda kararım net. Olmalı. Suistimal etmeyen kurumlar ne güzel de yapıyor bu işi. Reklam olayına pek girmeden ya bi araştırma sonucu ya da bir uygulamanın faydalarından bahsediyorlar. Ama katılımcılara bir şey ıspatlar gibi, rekabet ediyormuşçasına kendini övmeye devam eden firmalar sıkıntı yaratıyor. Bu konuda bir kaç blogger arkadaşım da yazmıştı. Zaten fuayede oldukça fazla konuşuldu bu konu. Bazıları dinlerken sıkıldı. Bazıları oturumu bitrimeden kalkıp gitti. Bunların belirli bir ölçüsü olmalı. Sunumları değerlendirilirken firmalara doğrudan bilgi verilmeli. Zaten stantlarda gerekli bilgilendirmeyi ve reklamı alıyoruz.
Tekrarlanan Konular
Bazı konuların hep aynı olmasından şikayet edenler oldu. Bu tip durumlar denk gelebilir. Çünkü Zirvelerde eskittiğimiz o kadar çok konu var ki. Henüz firmalarda uygulanmamış ve hatta anadoluya taşınmamış o kadar çok değer var ki. Biz zirvelerde konuşulduğu zaman ülkecek toptan sindirdiğimizi düşünüp duralım, o konulara ihtiyacı olan iş dünyasının kendisi aslında.
Gizemli Bisikletler
Sahnede 2 gün boyunca var olan ve neden orada oldukları anlaşılamayan bisikletler konusunda açıklama yapılmalıydı. Belki çekilişle hediye edilebilirlerdi. Sahnede dekor olarak kullanılmaları alakasız oldu.
Renkli Öğretmen Ahmet Naç
Sürpriz konuşmacı olarak sınıfını boyayan güzel yürekli öğretmenimiz Ahmet Naç vardı. 2. gün açılışta konuştu. Bu tarz girişimlerin kamuda desteklenmediği ve özel eğitim kurumlarına has bir şey olduğunu dile getirdi. Mustafa Kemalin öğretmeniyim dedi. Öyle ya, öğretmen demek vizyonu geniş, çağı yakalamış ve modern olmalıydı. Bu kısacık konuşması ona pahalı guruların bile alamadığı alkışı verdi.
Benim sürpriz konuk önerim Makinistler selam vermeyince üzüldüğünü belirttiği ropörtajla hafızalara kazınan TCDD nin yol bekçisi İbrahim Çivici amcamızdı. Belki ona 2500 kişi olarak selam verir ve gönlünü alırdık. Güzel olurdu. Ama sağlık olsun.
Kongrede olan sarkmaları normal değerlendirmek gerekiyor. Ben normal karşılıyorum bu tarz sarkmaları. Çünkü çok büyük bir organizasyon yönetiliyor ve işin içinde insan faktörü var. Maalesef istanbul trafiği de konuya dahil olunca bu sarkmalar hoş karşılanmalı.
Peryön İK Blog Ödülleri
Bir çoğumuzun beklediği 3. Peryön İK Blog Ödülleri sonuçları 2. gün açılışında duyuruldu. Ben geçen sene olduğu gibi bu sene de finalist olarak beni destekleyenleri sevindirdim. Ödülden ziyade ödül töreni sırasında ekranda kendi capslerimi ve oğlumun fotoğrafını görmek çok hoştu. Ödül sonrası da stantlarda gezerken bir çok kişi tarafından tebrik edilmek çok hoşuma gitti. Ödüllere istinaden hazırladığım yazımda yazdığım gibi gelecek sene ik blog yarışmasına katılmayacağım. Artık yeni gelen arkadaşlara yol açmak gerektiğini düşünüyorum. Umarım seçim afişi ve caps hazırlamayı unutmazlar =)
2 gün süren dev kongrede 2. gün öğleden sonra vermem gereken eğitimler olduğu için haliçten ayrıldım.
Vee oturumlardan notlar;
- Çalışırken bireysel verimliliğin en önemli kuralı motivasyon.
- Toplumların kültürel eğitim sisteminde olmazsa olmazı: Araştırma ve sorgulama bilinci.
- Para kazanalım diye değil, İnsana umut olalım diye okutulduk.
- En büyük problem “bu benim problemim değil” demekten ibaret.
- Eğitimli her Türk kadınının bu cumhuriyete borcu var.
- Empati karşındakinin yerine kendini koymak değil onu tanımaya ve anlamaya çalışmaktır.
- Zihinleştirme olmadan kendinizi dünyanın merkezi gibi görüyorsunuz.
- Adayların mezun oldukları üniversitelere değil hayattaki tutkularına değer vermek.
- Biz insanların ‘ne’ olduğuyla değil ‘nasıl’ yaptığıyla ilgileniyoruz.
- Bilinçaltının gücünü keşfedin çok çalışmak aptallıktır.
- Liderin felsefesi, aklından geçeni açık şeffaf ve samimi bir şekilde paylaşması ve güven yaratmasıdır
- Başarısızlıkları ödüllendirmezsek bir daha denemeye yanaşmayız
- Uzun süreli stajda başlayış ve bitiş tarihleri belli ise; bitiş tarihinden sonra o kişi stajyer değil çalışandır.
- Kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra rekabeti bırakıyor. Bu çizgiyi aşmayı başaranlar öne çıkan liderler oluyor.
- iş yaşamındaki en kötü deneyim iletişimsizliktir.
- Güzel şeyler için sade şeyler yapın. Basit olsun kolay değil.
- Çalışan mutluluğu ile iş tatmini ayrı şeylerdir.
- İnsanlar şirketleri için değil yöneticileri için daha çok çalışır, insanlar arkadaşları için mesaiye kalır.
- insanlar yaşadıklarını hatırlamaz, yaşadıklarına yükledikleri anlamları hatırlar.
- Re-Captha projesinde bilinçsiz 750 milyon kişi çalışıyor
- Lider seçiminde, kişinin nereden geldiğine değil, nereye gittiğine bakılmalı.
- Başkalarının duygularını harekete geçirebiliyorsanız liderlik yolundasınız.
- Bu kadar profesyonele bir amatör şart.
Kongreden pek fazla konuşmacı notları aktarmadığım bir yazı yazmış oldum. Beni bu seferlik mazur görmenizi rica ediyorum.
Ayrıca kongre notları hakkında diğer blogger arkadaşlarımın hazırladığı peryön yazılarını ve twitter üzerinden notlara ulaşmak için #peryonkongre hashtagini takip edebilirsiniz.