Nitekim bazı Bloggerlar için itekleyici bir çıkış gerekiyor. Onları bu konuda yazmaya teşvik etmek için bu cümle geçerli. Çünkü kişi aynı konuyu farklı işleyecek olsa bile, başkasının yazdığı yazı yüzünden alıntı olarak algılanır düşüncesine kapılıyor. Dolayısıyla yazısını yazmıyor, yayınlamıyor veya erteliyor.
Yazıları belirli planlara göre hazırlamak güzel. Fakat yazmanın doğası gereği sırf bazı kriterler göz önünde bulundurulsun diye kendimizi paralamaya gerek yok. Yazı araştırma içeriyorsa, net bir bilgi gerekir. Fakat bireyin kendi yorumunu ihtiva ediyorsa, burada devreye özgünlük girer ki benzer yazılardan ayrılan temel özellikte budur. Yani yazının sizi yansıtıyor olması kendi kaleminin mürekkebi, kağıdının dokusu ve yazarken içtiğin kahvenin kokusu gibi detayların yazıya sinmesiyle olur.
Yazdıklarım tavsiye değil naçizane yorumumdur. Bu alanda profesyonel değilim. Ki böyle bir gaye gütseydim kendimi İk Amatörü olarak tanımlamazdım =)
İçerik Kral. Peki ya özgünlük?
Kişi içeriği herkesten saklarken, başkası kendisinden önce davranınca üzülüyor. Yazma disiplinin den kopabiliyor. Bu durumda, aklındaki içeriği yazıya dönüştür ve zaman kaybetme. Sen, sevgili blogger arkadaşım. Yazı yazmadığında değil, özgün içerik üretmediğinde bitersin. İçerik ilham gibidir. Geldiğinde yazarsın. Bu konuda otorite değilim fakat özgün olsan krallara layık olursun.
İçerik Kralsa, Özgünlük kraliçedir. Ve her başarılı Kralın ardında, bir Kraliçe vardır.