#CalisanAnneler
*Bu yazı dizisi 2 veya 3 bölümden oluşacaktır.
Çalışma hayatının en önemli karakteri hiç kuşkusuz anneler. Çünkü onlar hem işyerinde, hem de evde başarılı olmalılar. Öncelik herkese göre değişse de annelik ve çocuk yetiştirme diğerine nazaran daha büyük sorumluluk istiyor.
Çalışan anne olmanın en zor yanı, siz işyerindeyken çocuğunuzu başkasına emanet etmeniz. Bazı aileler bu konuda dayanışma içerisinde oldukları için evde çocuğa bakan bir akraba bulunabiliyor. Aksi halde çocuk bakıcıya veya kreşe teslim ediliyor. Anneyi bekleyen en büyük tehlike hem başarıyla tamamlaması gereken işyeri görevleri hem de aklından hiç çıkmayan sevimli yumurcağı oluyor.
Annelik doğuştan, Babalık ise sonradan öğreniliyor
Her ne kadar ilk çocuk olsa da anneler bu duruma hamilelik sürecinde karnında taşıdığı çocukla birlikte hazırlanabiliyor. Anne olmak genetik olarak kazanılsa da, babalık çocuğu kucağına alıncaya kadar anlaşılamıyor. Bunun en yakın hissedeni olarak bizzat yaşadığım için açık yüreklilikle dile getirebiliyorum. Çocuğum olacağı süreçte çevremdeki bir çok babadan görüşlerini alarak kendimi hazırlamaya çalıştım. Aldığım en büyük geri dönüş ise “kucağına almadan hiç bir şey anlamayacaksın” oldu. Öyle de oldu zaten. Erken doğum olduğu için ilk 17 gün kuvezde kalan çocuğumu çok geç kucağıma aldım. İlk aylarda babayım diye gezerken aslında tam olarak baba olmadığımı anladım. Yavaş yavaş öğreniyordum. Altını değiştirmesi, biberonla süt içirmesi, gazını çıkarması derken baba olduğumu algılamaya başladım. Bu öğrenilen bir süreç oldu benim için.
Çocuk yoksa Empati de yok
Aynı konu işyerlerindeki uygulamalar ve yöneticilerin bakışında da geçerli. Çocuğu olmayan yöneticiler hamile veya çocuklu çalışanıyla empati kuramıyor ve onun dilinden anlamıyor. Bu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmış bir gerçek. Çocuğu olmayan bir ebeveyn astlarından biri hamileyim diye geldiğinde durumu algılayamadığı gibi onu suçlayabiliyor da. İnsanoğlunun doğal süreçlerinden biri olan çocuk sahibi olmanın işleri aksatan bir durum olduğunu düşünenlerin sayısı da az değil.
Bu yazıyı okuyanların çocuğu olmasa da herkesin bir çocukluğu ve annesi var. Bu süreçleri daha kolay algılayabilmek için çevremizdeki anneler ile görüşerek onlardan geri bildirim alabiliriz. İşyerindeki annelere karşı yapılabilecek uygulamalar için fikir vermesi bakımından tecrübeli ebeveynleri dinleyebilir ve bu konuda girişimde bulunmuş kurumlardan örnekler alabiliriz. Çünkü bizzat yaşamadan anlaşılamayan bir süreç bu.
Uygulamadaki Farklılıklar
Çok güzel uygulamaları olan kurumlar olduğu gibi, çok kötü uygulamalara imza atan kurumlar da mevcut. Bazı kurumlar hamile kalan çalışanıyla direk yolları ayırırken, bazıları da yasalarla belirlenmiş annelik haklarını çiğneyerek onu kendilerine göre esnetiyor. Yasalar her ne kadar çalışan annelerden yana olsa da denetim ve uygulamadaki açıklar kurumların işine geldiği gibi davranmasına yol açıyor.
Çalışan annelerin hukuki süreçleri hakkında Yeni Nesil İk seminerlerinden birinde Avukat Alper Yılmaz’ın bilgilerini dinledik. Bu bilgileri bu yazı serisinin başka bir bölümünde açıklayacağım.
Dünyanın en zor mesleği
Anneliği anlatan ve bunu iş mülakatına çeviren bu videoda durum özetlenmiş aslında
Çalışan Annelerin İlk 1000 Günü Araştırması
8 Ekim tarihinde Nutricia ELN tarafından Ipsos araştırma şirketine yaptırılan anketlerin sonuçlarını dinlemek için bu etkinliğe katıldım. Etkinliğe katılan tek erkek olarak zorlansam da iş dünyasında bir karakter olarak araştırmadan notlarımı paylaşıyorum.
Nutricia Anne Bebek Beslenmesi’nin, kadın istihdamında sürekliliğin sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla İpsos’a yaptırdığı araştırma, kadınların iş yaşamlarını devam ettirmek için özellikle bebek sahibi olduktan sonra daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarını gösteriyor.
Araştırma sonuçları ve Öneriler
Araştırmada çıkan etkileyici sonuçlar
- Çalışmayan annelerin yüzde 56’sı “Mutsuzluk, pişmanlık, sıkılmış, güvensizlik, işi özlemek, boşlukta olmak, asosyallik” gibi olumsuz duygular hissediyor.
- Çalışan anneler daha fazla istemelerine rağmen ekonomik ve çocuk bakımına dair sorunlar nedeniyle 2 çocuk sahibi olmayı planlıyor
- Çalışmaya devam eden annelerin ortak özelliği çocuk bakımı sorununu çözmüş olmaları
- Çalışan annelerin çocuk bakımında en büyük dayanağı anane veya büyükanne oluyor
- 13-24 ay arası çocuklar için çoğu zaman büyükanneler devreye giriyor. kalan yüzdeyi bakıcı veya diğer akrabalar paylaşıyor.
- Ülkemizde babalara göre çocuğun bakım sorumluluğu annelerde. Babalar çocuk bakımından ziyade sosyal aktivite ve oyun gibi eğlenceli işlerde daha çok sorumluluk alıyor.
- Fizyolojik sebepler dışında belirli süre sonunda çocuk emzirmeyi bırakmanın temel sebebş işe dönüş.
- Yapılan kantitatif araştırmalara göre işyerinde çocuk bakımı konusunda yardımcı olabielcek politika ve uygulamalar çok kısıtlı.
- Çalışan anneler çocuk bakımını babalar yerine bakımdan sorumlu diğer kişilerle paylaşıyorlar.