Yaz ha geldi, ha gelecek derken tatil hayalleri olan beyaz yakalı dur durak bilmeksizin hava durumu kolladı akıllı telefonunun ekranından. Beşiktaş iskelesinde motordan indiğinde “yağmura şemsiyeee” lafını duymaktan usandı. Zaten akmayan trafiğin, yağan her yağmurla felç olması beyaz yakalının olmayan moralini daha da bozdu. Hadi yağmur yağdı ama bu soğuklar da ne? Haziranın ortasında ceketle gezmek baya bi yordu. Peki Beyaz yakalının hayali bu muydu?
Neyse ki beklenen şey oldu. Balkanlardan gelen soğuk hava yerini kuzey afrikadan gelen sıcak hava dalgasına bıraktı. Starbucks’ta soğuk içeceklerin sayısı arttı. Serdar Ortaç şarkı çıkardı ve güneş uykusundan uyandı. Aman tanrım o da ne? Bayram tatiline denk geldi bu güneş. O halde geciken tatil planları hızlıca yapılabilirdi. Hemen bayram için yer seçildi. Kimi yurt içinde popüler tatil yörelerine, kimileri de yunan adalarına bizim tatil yörelerindeki fiyatların 4 te 1 ine ve daha kaliteli bir tatile koştu. (Kınamayın a dostlar. Bireysel deneyim ve duyumlardan elde edilmiştir)
Su Çok Güzel Gelsene!
Kızgın kumlardan serin sulara… Instagramdan fotoğraf yağmuru başladı. Varolan tüm uygulamaların storyleri dolduruldu. Bomerang ile kumsalda sağa sola bakmalı gifler yapıldı. En çok satanlar reyonundan alınmış kitabın yanına buzlu ve renkli pipetli kokteyl konarak şezlongda güneş altı fotoğrafları paylaşıldı. akşamüstü plaj havlusu üzerinde yoga yapıldı ve #everywhereyoga etiketiyle servis edildi. Bayram süper geçiyordu. Beyaz yakalıya “İyi Bayramlar” diyenlerin duaları kabul olmuş gibiydi. Taa ki salı akşamına kadar. Salı akşamı sular çekildi. 3 gündür kumsala foşur foşur vuran dalgalar bile durulmuştu. Plaj hızla boşalıyordu. Bazıları şezlongun yanına valizlerini de getirmişti. Denizden çıktıkları gibi, tuzlu tuzlu saçlarını kurulamadan bindiler otobüse, uçağa, arabalarına…
Son paylaşımlar dudak büzmeli, “bu tatil bitmesin” li, “seni özleyeceğim plaj” lıydı. Ama gerçek, bir tokat gibi suratına çarptı. Tatil bitmişti! Yüzüklerin Efendisi serisinde Bilge Gandalf’ın da dediği gibi; Her son yeni bir başlangıçtır! Çarşamba günü iş başı yapacak olanlar bayram öncesi öteledikleri yığınlarla işin başına dönmeliydiler. Ay sonu yapılacak işleri bitirmeli ve her şeyden önemlisi bu gerçekle yaşamayı sürdürmeliydiler.
Hayaller Çeşme, Hayatlar Maslak
Bu tatil bizlere gösterdi ki, beyaz yakalının hayalleri bile yapmacık. Öyle ya, Tek motivasyonu plajda çekilmiş hoplamalı, zıplamalı boomerang olan bir kişi için sürdürülebilir motivasyon imkansızdı. Çalışan mutluluğu mu? O halde tüm şirketler Bodrum’a ofis açmalı ve plajdan çalışma yaygınlaşmalı. Zira beton plazaların arasında çok zor. 12 Ağustos 2014 tarihinde blogumda paylaştığım “Neden Çalışıyoruz?“ isimli yazımda da belirttiğim gibi, gerçekten çalışan insanı motive etmek çok zor. Fakat beklentileri gerçeklerin çok üstünde olan insanları motive etmek imkansız.
Beyaz Yakalının Hayali Yapmacık
Yedigin, içtiğin, gezdiğin hatta eğlendiğin gibi, hayallerin de yapmacık beyaz yakalı.
- Motivasyonun ay sonu atmye yatan para.
- Hayalin o sene neresi popülerse orada 1 hafta tatil yapmak.
- Alışkanlığın bu tatilde çektiğin fotoyu yıl boyu #tbt diye paylaşmak.
- Eziyetin başka hayatlara ulaşma uğruna kendinden ödün vermek.
Beyaz yakalının hayali; Sahte hayatlar yaşayıp sahte gülüşlere aldanmak. Mülakatta sorulan 5 yıl sonrasını görememek. Egede bir kafe açıp işleteceğini düşünüp masana Alaçatı’da çekindiğin fotoyu koymak.
Yaşadığın hayat çok matah gibi eşine, dostuna, hatta büyüttüğün çocuğuna öğütler vermek. Öyle ya çocuğu da bloglardan, dergilerden ve diğer yapmacık insanlardan aldiğin bilgilerle büyütüyorduk. Sırf senin iyi yaşaman için kendi hayatından feragat eden ebeveynlerin gibi, Ben asla anne ve babam gibi yaşam standartlarımdan ödün vermeyeceğim der gibi, Kendi çocuklarına ebeveynlik yapamadan kendi hayatını yaşayamamak.
Bu yüzyılın vebası ne selfie’dir, ne internet, ne de çok para kazanma isteği. Bu yüzyılın vebası doğrudan doğruya yapmacıklıktır! Hayal yoksulluğudur. Yanlış doldurulmuş test kağıdından kopya çekmektir. Yanlış hayatları yanlış bedende yaşama isteğidir. Beyaz yakalının hayali yok hükmündedir.
Beyaz yakalının hayali çok para kazanmak. Harbiden, maaşınla ne yapıyorsun? Mesela tamamını çekip eline alabiliyor musun? Hiç harcamadan 1 hafta cebinde taşıyabiliyor musun? Kocaman bir hayır. Sanal paralar kazanıp yattığı gibi eft ve havalelerle ödeme yapıyorsun. Ofise gelirken 1 saat trafikte şişen ayakların olmasa, gün boyu elinde taşıdığın en büyük boy latte ile plazaya girip turnikede kart okutmak ne kadar havalıydı oysa.
Beziyorsun beyaz yakalı. Buruşuyor ve soğuyorsun. Başkalarının hayatlarını, hayalin sanıp peşinden koşuyorsun. Dinlenmek için durduğunda, ellerini dizine koyup soluklanırken aklından neler geçiyor? Neyse ben söyleyeyim soruyu. Bir dahaki tatil ne zaman?
*Yazı, doğrudan gözlemler ve yan masaya kulak misafiri olma neticesinde yazılmıştır. Aksi iddia edilebilir, eleştirilebilir ve yorum yapılabilir.