3 Aralık sabahı farklı bir konferans için Boğaziçi Üniversitesinde olduğumdan Dijital İK konferansına geç katıldım. Bu yüzden Bazı konuşmacıları dinleme fırsatım olmadı. Sonradan dahil olduğum Dijital İK da katılımcıların neredeyse yarısı arkadaşımdı. Kısa bir selamlaşma faslının ardından vakit kaybetmeden oturumları dinlemeye başladım.
Konferans öncesi sevgili Fatoş Karahasan ve Müge Ateş tarafından davet edilmiştim. Ayrıca istediğim öğrenci kontenjanını kırmadıkları için de çok teşekkür ederim. Konferansta yaklaşık 50 öğrenci vardı. Ağırlık Sakarya Üniversitesinden olmakla birlikte, Erzincan, Marmara, Kocaeli, Ankara ve Kadir Has üniversiteleri de temsil edildi. Öğrencilerin bu şekilde konferanslarda bulunmaları beni çok mutlu ediyor. Her gittiğim konferansta özellikle talep ediyorum. Çünkü konferanslar, onların iş dünyasını tanımaları için çok önemli bir fırsat.
Zirvede bir de yeni kavram öğrendik. Aslında bu kavram yeni nesil bir korkuyu anlatıyor. Nomofobi. Yani cep telefonum nerede hastalığı. Dr Kerem Dündar enerjik ve bilgi içeren bir sunum yaptı. Maaşınıza zam mı gelmedi ‘gülün’ ve uyuyun, uyku beyni yıkıyor dedi mesela. Her ne olursa olsun gülmek insana iyi gelir. Beyin, tüm olumsuzlukları gülerek giderebilir. Beynin en fazla enerji harcadığı zaman, ne yapacağını bilmediği zamandır. Yani yetiştirilmesi gereken bir sunum vardı. Fakat siz onu unuttunuz. Bitiş saati yaklaşıyor. İşte şimdi beyniniz en kapsamlı çalıştığı vakit. Hazzı ertelediğiniz sürece profesyonelsiniz dedi bir de. Bu geniş bir kavram.
Bolca canımızın çektiği bir çikolata oturumu vardı. Nestle oturumunda ilginç bazı bilgiler edindik. İk ile alakalı değil ama neticede sosyal insanlarız. Öğrenmekte fayda var. Mesela Çikolata batılılar tarafından doğu ürünü, Doğulular tarafından da batı ürünü olarak biliniyormuş. 1908 yılında Sultan 2. Abdülhamit tarafından nestle saray çikolatacısı ilan edilmiş. Ayrıca damak markalı çikolatalarını da öve öve bitiremediler. Oturumda çikolata ikram edilmesi gerektiğini düşündük hep bir ağızdan. Yemekten önceki son oturum olduğu için yemek arasında herkesin gözü stantlarda çikolata aradı =)
Nefes Egzersizleri
Pepsico tarafından gerçekleşen oturumda ise Nefes Teknikleri konuşuldu. Nefes teknikleri o kadar etkili ki, kullanmanız gereken yerde uygularsanız daha mutlu biri olabiliyorsunuz. Konferans girişinde özel olarak tasarlanıp dağıtılan kartlardan edindim. Bu görsellerle siz de hem iş hem de sosyal hayatta nefes egzersizlerini uygulayabilirsiniz.
Bazı sunumlarda soru sormak istedim. Fakat soru cevap bölümü olmayışı ben dahil birçok kişiyi üzdü. Bazı şeyleri araştırarak bazılarını da sorarak öğrenebiliriz =) Görkemli Salt Galata artık bu konferansa yetmiyor. Bizzat gözlemlediğim kadarıyla fuaye dar geldi. Molalarda sağlıklı network yapılamadı. Muhtemelen seneye daha büyük bir konferans salonunda yapılacak.
Hatice Dalağan sunumunda Güven kültürü yüksek şirketleri tanımladı;
Çalışanlardan geri bildirim almak
Yöneticileri eğitmek
Mevcut uygulamaları geliştirmek
Diğer şirketlerden ilham almak
Kongre konuşmacılarından bazı notlar;
Yapılan bir araştırmada, sosyal medya kullandığı halde işe alım amaçlı kullanmayanların oranı %40
Hem iş arayanlar hem de işverenler açısından sosyal medya büyük bir araç.
Sosyal medyada sonuç alabilmek için zaman geçmesi gerekiyor.
Bir çalışanın sizinle geçirdiği zaman, bir hediyedir.
Yöneticinin değişimin gerekliliğine inanması gerekiyor.
Gençleri iyi anlamak, dijitalleşmeyi ve yenilenmeyi sağlıyor
Sosyal medyayı yönetemeyen şirketler gelecekle bağlantı kuramazlar, çağa ayak uyduramazlar.
Değişimin temel oyuncusu çalışanlardır.
Nefes egzersizi: stres yönetimini kolaylaştırır
Üniversiteler meslek edindirme kursları değildir. Üniversiteler de bilime yer açmalıdır.
Gençler terfi ve ast üst çatışmaları gibi konuları kuşak farklılıkları sebebiyle yaşıyor.