İş dünyasını yakından takip ediyorsan, sektörleri ve şirketleri az çok tanıyorsundur. Başka firmaları tanımak şirketinle yüzleşmektir. Diğer firmalarda ne eksik, ne fazla bunun tespitini yapabilirsin. Bu sadece bir ilgi ise, iş dünyasının nabzını tutuyorsun demektir.
İnternette çeşitli şirket dedikodularına rastlamak mümkün. Mesela kendi şirketin hakkında bir yazıya da rastlayabilirsin. Bu durumda yazıyı senin yazdığını düşünmemeleri için muhtemelen şirketine bu konudan bahsetmeyeceksindir. Olumsuz yazıların yanı sıra güzel şeylerin yazıldığı şirketler de tespit edersin. Çalışanlar için yapılan aktiviteler, sosyal imkanlar ve kampanyalar.
Şirketleri incelerken bazen öyle birine rastlarsın ki, işte hayalindeki şirket orası. İdeal İşyerini buldun. Yıllar yılı bu şirketi beklemiş gibi olursun. Acaba ben de orada çalışabilir miyim diye iç geçirirsin. Bu tip durumlar da şirketi didik didik araştırırsın. Ve şuan çalıştığın yer ile karşılaştırırsın. Hatta ulaşabiliyorsan, şirket yöneticilerinin bloglarını bile okursun. Son dönemeçtesin. Bir adım ötesi iş başvurusu. Bu adım için çok nazlanırsın. Daha çok düşünür, ve Çevrendekileri sorgularsın. Hatta sosyal mecra dan o iş yerinde çalışan birisini bulup son gönderilerine kadar kontrol edersin. İş yeri hakkında bir şeyler konuşmuş mu diye. İşe alım uzmanı gibi, sorgulama sürecini başarıyla atlattıysan bir sonraki son adımı da geçersin.
Bu aşamada karar verip başvurursun. Ve nihayet Mülakata çağrıldın. “Şirketimizi tanıyor musunuz” diye soracak oldular. Siz nasıl kurulduğundan başlayıp, hangi tarihler de borsada işlem gördüğü, ortaklık ve yaptığı yatırımlar gibi bir dizi bilgi verdin. Cebinden çıkardığın faturada markaya ait bir harcama bile gösterdin. Ki seni işe aldıklarında aynı zamanda müşterilerini de işe almış gibi olsunlar diye. Gak dediler guk dedin. Lep dediler Çorum dan bahsettin. Mülakat ta harikalar yarattın. Ve sanki firmanın yıllardır aradığı kahraman sensin. Bu koşullar da kaçarı yok artık hayallerinize varmak üzeresin.