Yönetsel yetenekten ziyade ahlaki değerleri iş yaşamına entegre etmiş ve çizgisinden çıkmadan adil yönetimi benimsemiş kimselerdir. Bu bireyler iş yaşamında toplum içerisindeyken en sert söylemlerini adalet ve haksızlık olduğunda yaparlar. Yani yönetici olmadan her hangi bir takımın parçasıyken de bu şekilde bir karaktere sahip olurlar. yönetsel becerilerinden ötürü terfi aldıklarında ise zamanında kendi tecrübelerinden yararlanarak bireyleri mağdur etmemeye ve onların müzminleşmiş sorunlarını gidermeye gayret ederler.
Bir yöneticinin olaylar karşısında her zaman aynı kararları vermesi gerekir. Aynı şekilde tutarlılık olması için tepkileri ölçülü ve mantıklı olmalıdır. Hakemlerin futbolda kaliteli bir yönetim sunabilmeleri için her pozisyonu dengeli süzmeleri gerekir. Bir hareketten dolayı futbolcuya kart gösteriyorsa aynı hareketi veya benzer bir hareketi yapan başka bir futbolcuya da aynı şekilde kart göstermesi gerekir. Bu örnek iş yaşamında yöneticileri nasıl bir yönetim sergilemeleri gerektiğini gösterir. Adil ve mantıklı olmak adına kararları benzer vermek zorundasın. Kayırmaca veya adaletsiz olarak nitelendirilmemek için bu konuya dikkat etmek gerekir. İbreli yönetici bize bunu anlatır.
Peki tam tersi olsa?
Yani ibresi ve dengesi olmayan bir yöneticiden bahsetmek gerekirse, muhtemelen çevremizde örnekleri çoktur. Yöneticilik mertebesinin herhangi bir ölçümü olmadığı için değerlendirmek çok zordur. Her kurumun kendi dinamikleri ve kültürü farklı olduğu gibi, her yönetici de ayrı dünyaların insanlarıdır. Her kurumda yönetici kelimesinin karşılığı farklıdır. Kimi kurumlarda bir diktatör tarif edilir, kimisinde pasif kimisinde ise ayrımcı biriyle karşılık bulur. Bazen babacan tavırlarıyla bir beyefendi, bazen Şevkatiyle ön plana çıkan bir hanımefendi ve bazen de liderliğindeki ekibi ihya eden süper kahraman çıkar karşımıza. Dengeli veya dengesiz yöneticilik Muğlak bir durumda değişkenlik göstere dursun bu yazıyı okuyan yönetici veya yönetici adayları tavırlarıyla ekibinin ve kurumunun gözdesi olsun.
Konumuz ibre ve belirli sınırları ihtiva eden bir karakteri anlatıyor. Burada anlaşılması gereken esas konu bireyin duruşudur. Sürekli değişken olan, halk diliyle sağı solu belli olmayan kimselerin özellikle karar verici bir yetkiye sahip olmamasıdır. Bu sayede çizgisini bozmadan aldığı kararlarda tutarlılık gösteren bir yönetime sahip oluruz.
Yönetsel ziyafet sunabilmek için ibreli yönetici şart olmuştur. Yönetimin toplanıp bir konu üzerinde görüşürken ortak kararlar alabilmesi önemlidir. Fakat bundan daha önemli bir hususta, yönetim içerisinde özgün fikirlerini paylaşabilen ve onları söylemekten çekinmeyen kişilerin varlığının çeşitliliğe yapacağı katma değerdir. Neyse o olan, fikirlerini hiyerarşik düzende kaybetmeyen ve savunduğu ilkelerden ödün vermeyen kişilerin eksikliği yönetsel ziyafetin en değerli tadını masamızdan eksik eder.
Yönetilen ekibe karşı kafasına göre davranan, yönetim toplantısında ise her karara kafa sallayıp kendi fikrini söylemekten çekinen bireyin o konumda olması kurum için, çalışan için, kalite için felakettir. Üst Yönetim için ise delegasyon beceriksizliğidir.
Hayatta prensipleriniz ve herkes tarafından saygı gören bir karakteriniz olsun. İbreniz olsun. Dengeli bir karar mekanizmanız ve vicdanı rahatlatan başarınız olsun.