64.418 kadın tarafından yanıtlanan “Çalışan anneler” anketinin sonuçları ve çalışan annelerin yorumları yaşanan sıkıntıları gözler önüne seriyor. Annelere iş görüşmelerinde karşı karşıya kaldıkları soruların, doğum ve süt izninin yetersizliğinin, esnek ve kısmi süreli çalışma olanağının olmamasının, süt sağma odalarının eksikliğinin, bakıcı sorunu ve işsizliğin karşılaştıkları problemlerden sadece bazıları olduğunu söylüyor.
Çalışan kadınların birçoğu anne olduktan sonra çalışmaya devam edip etmemek konusunda arada kalıyor. Annelerin Kariyer yapmak, ekonomik olarak bağımsızlık elde etmek ve aile bütçesine katkıda bulunmak istemesi ile çocuğuna karşı duyduğu vicdan azabı ve suçluluk duygusu onları kaosa sürüklüyor. Kariyernet’in toplam 64 binden fazla kadınla yaptığı anket sonuçları yaşanan sıkıntıları gözler önüne seriyor. Ankete katılan annelere göre; “Türkiye’de özel sektörde çalışan anne olmak zor, annelere iş hayatında yer yok.”
Hem çalışanların hem de işverenlerin yanıtladığı anket sonuçları kadınlar için ideal doğum izni süresinin bir yıl olması konusunda hemfikir olduklarını gösteriyor. Ancak, kadınların sadece %2’si 1 yıl izin kullanabiliyor. Kadınların %12’si doğum yaptıklarında işten ayrıldığını söylerken; 2-4 ay arası izin kullananların oranı %40. Ankete yorum yapan annelerden biri, “Kadınlar doğum yaptığında uzun süreli izin kullanamıyor. Eğer uzun süre izin kullanırsa kendini başka bir pozisyonda çalışır buluyor. Ücretsiz izin aldığımız takdirde unvanımızı ve çalıştığımız pozisyonu kaybediyoruz” diyor. Anket sonuçlarına göre yasal doğum izni biten annelerin sadece %36’sı ücretsiz izin kullanabiliyor. Çalışan annelerin yorumlarında esnek çalışma saatleri öne çıkıyor: “Annelerin çalışma hayatında esneklik sağlanmalı. Evden çalışma ya da yarım gün çalışma olanağı olmalı.”
“Çocuğa anneanne bakarsa kariyer var”
Ankete katılan annelerden biri, “Çocuğa anneanne bakarsa kariyer var, bakıcı bakarsa ya kariyer olmuyor ya da vicdan azabı oluyor” yorumunu yapıyor. Çalışan annelerin en büyük sıkıntılarından biri bakıcı bulamamak. Kreşler ve anaokulları çocuklar belirli bir yaşa gelince can simidi olsa da aile yardımı bir şans olarak görülüyor. Anket sonuçlarına göre çalışan annelerin çocuklarına ağırlıklı olarak anneanne/babaanne (%58) bakıyor. Özel bakıcıyla çalışanların oranı ise %33. Kreşi tercih edenler %7; çalıştığı şirketteki kreşi tercih edenler ise %1. Diğer yandan Türkiye’de işverenlerin çok azında kreş bulunuyor ve şirketinde kreş olan anneler; bu kreşleri tercih ediyor. Anketi yanıtlayanların sadece %3’ünün şirketinde çocuk bakım kreşi bulunuyor. Ankete katılan katılımcılar içinde bir anne yaşadığı sıkıntıyı şöyle aktarıyor: “Güvenilir bakıcı bulmak da çok zor. Bu sebeple tekrar çalışma hayatına dönemiyorum maalesef. İşyerlerinde kreş olsa anneler daha huzurlu olur ve çalışma hayatına dönmeleri de daha kolay olur.”
Şirketlerde süt sağma odaları yok
Annelerin, çocuğun temel besin kaynağı anne sütünü sağlıklı şekilde çocuklarına ulaştırmak için işyerlerinde süt sağma odaları kurulması önemli. Şirketinde süt sağma odası olup olmadığını sorduğumuz 2.000’den fazla kadın çalışanın %77’si “Hayır” cevabını veriyor. Katılımcılar içinden bir anne; “İş başı yaptığım 1. ayın sonunda sütüm bitti. Toplantı odasında süt sağmak bu sürecin en utandırıcı kısmıydı” diyor. Ankette; doğum yapan kadınların %31’i süt izinlerini birleştirdiğini ve haftada bir tam gün kullandığını belirtiyor. Her gün işten erken çıkanların oranı ise %28. İş yoğunluğu nedeniyle süt izinlerini kullanamayan %20’lik bir kesim de var.
Babalık izni 5 gün
2015 yılının başlarında yapılan yasal düzenleme ile sadece baba olan memurlara tanınan doğum izni artık tüm çalışanlara uygulanmaya başlandı. Yasa gereği eşi doğum yapan babanın beş gün ücretli izin hakkı bulunuyor. 20.116 kişinin yanıtladığı “Şirketiniz eşi doğum yapan erkek çalışanlara izin veriyor mu?” sorusuna büyük bir çoğunluk “Evet” yanıtını verse de, ankete katılanların %31’i izin verilmediğini söylüyor.
Kaynak: Faselis