Blogumun konferans takvimi sayfasında belirttiğim üzere, gittiğim konferansların yazılarını paylaşacağım. Her konferans için yaptığım ve geleneksel hale dönüşen yazılarımdan biri daha sizlerle.
Ayrıca etkinlik boyunca atılan twitleri #koçluktayaklaşımlar hashtagi ile ulaşabilirsiniz.
KPD – Koçluk Platformu Derneği ve Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (BAUSEM) tarafından düzenlenen ve birbirinden değerli koçların katıldığı, güzide bir organizasyon oldu. Dernek Başkanı Çağlar Çabuk’un misafirperverliği ve samimiyetimizle yer aldım. Koçlukta yaklaşımlar etkinliği panel havasında ve işin ehillerinin tecrübelerini dinlemekle geçti. Ayrıca profesyonel koçların yaptıkları işe karşı olan aidiyet ve bakış açısıyla zengin ve faydalı sohbetler oluştu. KPD üyesi Pınar Bayhan konuşmasının ardından sahneye Çağlar Çabuk ve oyuncu Ayşe Tolga çıktı. Ardından Panele geçildi. Özlem Akbostancı moderatörlüğünde olan panelde konuşmacılar Dost Can Deniz, Nilgün Cön, Özge Koca ve Şeyma Çavuşoğlu mesleklerini anlattılar ve sorulara cevap verdiler.
Koçluk Mesleği
Mesleğe girmek kolay fakat tutunmak veya icra etmek zor. Sertifikasyon ve akreditasyon süreçleri kolay ve hızlı işleyen bir süreç. Esasında emek isteyen bir meslek. Kaldı ki bireyin yapısıyla uyuşmuyorsa ilerletmekte zorlanıyor. Meslek, piyasalara bakıldığında cazip görünse de nitelikleri emek sarf etmeyenleri dışlıyor. Malum, tecrübeli yöneticiler bir sertifika karşılığında kurumlarından ayrılarak bu mesleğe adım atıyorlar. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor. İcra edemedikleri bu mesleği bırakmak zorunda kalıyorlar.
Profesyonel koç Nilgün Cön “En iyi koç, en kısa zamanda kendini gereksiz kılandır” Dedi. Şartlar uygunsa pek tabi. Ama Koçluk tek cümleye kalıplaşmış bir tabire dayalı olamaz. Dediğinde haksız sayılmaz. Fakat bu koçun baskı altında gerekli ilişki yönetimi göstermesi sonucunu da doğurabilir. Dost Can Deniz bilinçaltına yerleşmiş şartlanmalara takılıp kaldığımızdan bahsetti. Yani yetişkin bireyin verdiği çoğu kararda geçmişten kalan bir şartlanmanın etkisi olduğunu belirtti. Bu durumda bireyin karar sürecinde karşılaştıkları, geçmişteki yaşananlarla örtüşüyor. Sorun var ise geçmişe dönerek tespit edilebilir. Ayrıca var olanı olduğu gibi kabullenip dışarıdan müdahale edilmemesi yönünde de uyardı. kulakta küpe misali bunu bir koçun ilke edinmesi gerektiğini söyledi. Dışarıdan Manipule edilmiş bir ilişkinin sağlıklı yürütülemeyeceğinden bahsetti.
Koçlukta Yöntemler
Mesleğin en derin karışıklık yaşadığı nokta burası sanırım. Birey koç olurken hangi yöntemi benimser veya eğitimi aldığı yöntem hangisiyse onunla devam ediyor. Yaşanan sorunlardan birisi de bireylerin Koçluk yaparken yöntemlere takılıp kalması. Dost Can Deniz bu kısımda yöntemlerin geliştirilebilir olduğundan bahsetti. Çünkü her yöntem farklı yoldan ilerler ama uzmanlaştıkça aynı yerde toplanır. Hangi yöntemi kullandığınız değil doğru yoldan gittiğiniz önemlidir.
Kurulan ilişki hem koça hem de danışana bir şeyler katıyor. Dolayısıyla koç kendini teoriden ziyade tecrübe ile geliştiriyor. Profesyonel Koç Özge Koca bu varsayımıyla her ilişkinin iki tarafa da bir şeyler katabileceğinden bahsediyor. Kurulan her ilişki danışana sağladığı yararın yanı sıra koça da birikim oluyor. Haliyle sürekli ilişkiler içerisinde olan bir koçun kendini geliştirmek istememesi mümkün değil.
Klasik olarak her konferansta olduğu gibi yine bazı dostlar ile karşılaştık ve muhabbet ettik. Öncelikle Selin Yetimoğlu ve Esra Sedef ile eğlenceli bir konferans geçirdik. Ayrıca Canel Gürgen, Kamil Kasacı, Salim Tanrıverdi, Dilek Görgüç, Sena Aytan ve Gizem Berberoğlu ile karşılaştık.
Farklı yöntemlerle aynı yoldan yürüyen koçları dinlediğimiz güzel ve keyifli bir konferansı da tamamlamanın mutluluğuyla, darısı nice yeni konferanslara.