PERYÖN 21. İNSAN YÖNETİMİ KONGRESİ 04-06/KASIM/2013 (1. GÜN)
Herkesin merak ve heyecanla beklediği Avrupa’nın en büyük kongresi güzel ve muhteşem arası bir hava da gerçekleşti. Birçok konferans ve seminere katılmama rağmen bunun yeri çok farklıydı. Ve öyle güzel bir süreç geçirdim ki, tadından yenmez. Peryön Genel Sekreteri Sayın Özlem Helvacı ve blogger arkadaşım Hayati Arpacı sayesinde davet edilmiştim kongreye.
Bir blogger olarak ilk kez katıldığım bu konferansta bazı ilkler de yaşadım. Mesela, yazılarını zevkle okuyup paylaştığım İK blogger larıyla tanışma fırsatım oldu. En önemlisi de bana ilham veren ve blog yazmam için teşvik eden İpek Aral Kişioğlu ile görüşme fırsatım oldu. Kongre de Türker Okay, Gökhan Yılmaz gibi blogger arkadaşlarımla oturumlara katıldım. Konferans süresince farklı şirketlerden insan kaynakları çalışanları ile tanışarak bireysel network çalışması gerçekleştirdim. Kongre süresince ağırlıklı olarak katılamayan veya diğer oturumlara katılan arkadaşları düşünerek #peryonkongre hashtagi ile not aldım. Ayrıca bulduğum her türlü kâğıt ve ajandayı da bu amaçla kullandım. Kongre ana girişince cam fanuslar içerisinde çeşitli rozetlerle, tanışma faslını daha hızlı gerçekleştirmemizi düşünmüşler. Lütfi Kırdar Kongre Salonu o kadar kalabalıktı ki, bunu Foursquare üzerinden chek-in yaptığınızda anlayabiliyordunuz.
Kongre başlangıcın da karanlık bir koridordan sırayla yürüyerek kulise geldik. Oradan tahmin edemediğimiz bir şekilde kırmızı halı üzerinde, kameralar ve alkış efektleri ile birlikte sahneye çıktık. Bu duyguyu herkese yaşatan ve hepiniz çok özelsiniz mesajını tasarlayanlara ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum. Bize ayrılan blogger masasında yerlerimizi aldık. Kongre boyunca sunum ve tanıtımları hepimizin tanıdığı bir isim olan Fatih Türkmenoğlu yaptı. Açılış konuşması için sahnede Yiğit Oğuz Duman vardı. Kongre hazırlığında çalışanlara ve sürecin her nakışına dokunan kişilere teşekkürlerini iletti. Yorgundu ama gururluydu. Ayrıca bizlere, 2016 Dünya İnsan Kaynakları Kongresinin ev sahipliğini Peryönün yapacağı müjdesini verdi. O kongrede de olmayı isterim elbette. Tabi Vefat eden Murat Demiroğlu‘nu da unutmayarak saygıyla andık.
Yiğit beyden sonra sahneye Aile ve Sosyal Politikalar Bakan yardımcısı Doç Dr Aşkın Asan çıktı. Kadın erkek eşitliği, yapılan ayrımların bilincine varabilme, yapılan yatırımlar hakında bilgiler iletti. Hatta “baba beni okula gönder”, “anne kız okula” gibi kampanyaların yanı sıra Trabzon bölgesinde “dede beni okula gönder” kampanyası başlattıklarından bahseden uzun bir konuşma yaptı. Sürecin sonunda Fatih Türkmenoğlu yönetim bilimin yeni fenomeni Jim Lawless takdim etmeden önce, bazı videolarını izletti. Bu sırada 1 pound karşılığında girdiği iddiadan bir jokey olarak çıkış öyküsünü bizimle paylaştı. Ve sahneye bitmeyecekmiş gibi duran enerjisiyle Jim Lawless çıktı. Cesur ve Kararlı ol sloganıyla zincirleri kırmamızı öğütledi. At binmenin keyfini ve rüzgarı nasıl hissettiğini bizlere uygulamalı olarak gösterdi. Bu gösteriye tüm katılımcıların eşlik etmesini istediğinde salonda yaklaşık 2500 kişilik bir atlı süvari takımı gibiydik. Ardından çeşitli oturumlar arasından seçtiğimiz Prof Heike Bruch Organizasyonel enerjiyi arttıran liderlik sunumunu gerçekleştirdi. Sunum için simultane çeviri kulaklığı almamakla hata ettiğimi, Alman aksanıyla İngilizce konuşan bayan Bruch sayesinde fark ettim.
Öğle arasında 2 katlı ve çok uzun bir alana kurulu fuar alanındaki stantları gezip, fuayede meslektaşlarımızla tanıştık. Kongre boyunca eksikliğini çok hissettiğimiz şey elektrik prizleriydi. Telefon ve tabletler ile not almaya çalışmak ve şarjın bittiğini görmek hoş olmadı ama yinede çeşitli noktalardan elektrik ihtiyacımızı çözmeye çalıştık.
Öğleden sonra ki ilk oturum Duvarlar nasıl yıkılıyor oldu. Bu oturumda Elif Duru Gönen’in moderatörlüğün de Turkticaret.web den Murat Yanıklar, Morhipo dan Melis Önce, Yemek Sepetinden Kıvılcım Kıran ve kendi kurumum olan Backup tan Levent Egemen Ercebeci çalışma alanları ve çalışma koşulları hakkında yaptıkları uygulamalardan bahsettiler.
Bana göre günün en etkili oturumu Boyner Holding den İdil Türkmenoğlu’nun “Değişin Dedik Neden Hala Değişmediniz” oturumu oldu. İdil hanımın enerjisi ve etkileyici konuşması herkesi büyüledi. Oturum boyunca salon tamamen dolduğu için dışarıdan ek sandalye getirildi buda yetmedi ve bazı kişiler ayakta dinlemek durumunda kaldı. Gayet samimi ve sempatik bir şekilde bize Boyner Holding de düzenlenen “Ezberbozanlar Âlemine Yolculuk” isimli projeden bahsetti. Herkesin takdirini aldı. Oturum bittikten sonra farklı salonda sunum yapan Dönüştürücü İK (Transformative HR) kitabının yazarlarından Ravin Jesuthasan standına uğrayıp imzalı kitap temin ettim.
Blog yazılarını takip edip paylaştığım Pepsi co dan İrem Önal ın da aralarında bulunduğu Çalışan Bağlılığı isimli oturuma katıldık. Pfizer da kurum kültürü oluşturulması adına bir çalışma yapıldığı, Pepsi de herkesin bir hikayesi olduğu ve bunları kitap haline getirip aidiyet duygusunu güçlendirdiğini anlattı.
Günün son oturumu Şans Alışkanlığı: Başarısızlık İyidir ile Dougl
as Miller a aitti. Kraliyet İngilizcesi kullanarak başarı ve başarısızlık üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Yazdığı 8 kitabı 15 dile çevrilerek yayınlanmış aynı zamanda bir düşünür olan Douglas Miller kaliteli ve enerjik sunumu ile günün son oturumu olduğunu bizlere unutturdu.
as Miller a aitti. Kraliyet İngilizcesi kullanarak başarı ve başarısızlık üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Yazdığı 8 kitabı 15 dile çevrilerek yayınlanmış aynı zamanda bir düşünür olan Douglas Miller kaliteli ve enerjik sunumu ile günün son oturumu olduğunu bizlere unutturdu.
Gün sona erdiğinde ertesi günü nasıl daha aktif geçirebiliriz diye düşünmeye başlamıştık bile. Kongrenin 3. ve son günü hakkındaki bilgiler bir sonraki yazımda olacak.