4B Akademiden mail yoluyla bilgilendirildiğim bir seminer olduğu için, davetinize ayrıca teşekkür ederim. Seminer Maslak Işık Okullarındaydı. İş yerimin karşısında bulunuyor. 3 yıldır önünden geçtiğim Işık Okullarının içine girmek o güne nasipmiş. Çok da güzeldi. Düşünsenize içinde olimpik havuz bile var =) Biraz erken geldim ki Çağlar hanımla sohbet etme şansım oldu. Diğer katılımcılar ile de tanışma fırsatı bulduk.
Damla semineri adı altında 4B Akademinin düzenlediği seminerler dizisinin amacı damlayarak çoğalan bilgi birikimi oluşturmak. Her oturumda farklı konu ve konuşmacıların yer aldığı seminer butik ve etkileşim üzerine kuruluydu. Sayımız ve konumuz oldukça güzeldi. Mesela bu güne kadar etik ile ahlak kelimelerini bir olduğunu düşünüyordum. Ama farklı anlamlara sahiptiler.
Konuşmacımız Ankara’dan Çağlar hanımın daveti ile gelmişti. Hem Bilkent Üniversitesinden hem de Peryön etik Kurulundan Meltem Ferendeci Özgödek. Çok içten ve konusuna hakim bir sunumu vardı. Değerli görüşlerini bizlerle sohbet ederek aktardı. Kurumların etik kodları ve 4 Yapraklı Yonca prensibinden bahsettik. Güç mesafesi kültür farklarıyla artıp azalabilir dedik.
Kurumun etik kodları global düzenlenmelidir. Kurumda çalışan insanlara değer vermek için onları tanımak gerekir. doğru iletişim tanıdığın insanlarla olur. Ailen sandığın bireylerin kişisel değerlerini gözetmek ve sürdürmek zorundasın.
Etik, kurumların uymaları ve uygulamaları gereken bir düzenlemedir. Kurum Kültürü oluşturmak için belirli standartlar üretip çalışanları ahlaki değerlere sahip çıkmaya davet etmelidir. Etik konusunda bazı örnekler de konuşuldu. Mesela gayrimüslim çalışanların kendi dini günlerinde izin verilebilmesi gibi ayrıcalığa girmeyecek toleranslar verilebilmelidir. Kendi memleketimizde ahlaki değerlerin yer yer değiştiği göz önünde bulundurulsun, kurumun etik kodları bunları da kapsayan ve global manada uygun olabilmelidir.
Çağlar hanımla Şu anda popüler olan selfie fotoğraf bile çekildik=)
Seminer güzeldi, tadı damağımızda kaldı. seminerde blogger arkadaşlarımdan Nilüfer Koçyiğit de vardı. bu seminerde ilginç bir tesadüf ile karşılaştım. o da şuan çalıştığım kurumda bir şekilde mağdur olan üyemize ilginç bir şekilde yardımcı olmuştum. normalde telefon ve mail üzerinden görüşülen üyelerimizle ilk defa kahve götürerek ben görüşmüştüm. işte o üyemiz ve eşi o gün seminerdeydi. kendimi tanıttım ve tanıdılar. İk ile alakalı bir iş yapmadığım için onlar da şaşırdılar. belki ilerleyen günlerde kimsenin şaşırmayacağı İnsan Kaynakları ile alakalı bir iş yerinde çalışmak nasip olur. kim bilir. hayatta o kadar sürpriz gizli ki, “İnsan Gerçekten Hayret Ediyor”
Hayallere ve Fırsatlara Etik koşullarda ulaşmak dileğiyle.