Ülkemizin her ilinde ve ilçesinde birden fazla kardeşler lokantası görürsünüz. Resmi bir istatistik olmasa da sanırım ülkemizde en fazla kullanılan ticari isim “kardeşler”. Kardeşlerin ortak girişimi olan ticarethanelerin ortak sorununu inceliyorum. Hepsi olmasa da çoğu kobi büyük umutlarla başlıyor ticari faaliyetlerine. Amaç en iyi bildikleri işi yaparak kendi girişimlerinde para kazanmak.
Önce lokomotif hizmet veya ürün giriyor devreye. Örnek olarak iki kardeşin açtıkları kebapçıyı ele alalım. Bir dükkân açılıyor en güzelinden. Sonrasında tanıtım reklam işine geliyor. Eh ürün de leziz. Sonra başlıyor müşteri yağmuru. Devam ediyor bir müddet böyle.
Ciro arttıkça abi olan patrona Renault fluence yakışmaz millet laf eder diyor. Çekiyor altına bir mercedes. Bu sırada müşteriler akın akın gelmeye devam ediyor. Tabi küçük kardeşin içinde bir kurt kaynıyor. Abisinin eski fluence kendisine dar geliyor. Eski dediysem 2 yıllık araba.
Velhasıl kelam küçük yenge giriyor devreye ve başlıyor teraneye. Eltisi son model mercedesin ön koltuğunda hava atarken fluence de nedir? Verdikçe veriyor gazı. Küçük kardeş de abisine çıkışıyor. Abi sende mercedes var ben de fluence. Ben de patronum. Paylar eşit. Yakışır mı patrona fluence?
Hoop. Küçük kardeş de altına çekiyor hemen bir mercedes. Derken kazanılan para ile yükselen yaşam standartları birbirini karşılamıyor. Sorun nerede diye soruyorlar birbirlerine. Sorun bulundu. Kebap etine dünyaca para veriyorlar.
Önce eti daha kalitesiz yerden alıyorlar. Sonra gramajını düşürüyorlar. Derken usta çıkartılıyor. Kalfa onun yerine oyunda. O zarar, bu maliyet derken kaliteye dair ne varsa elden çıkarıyorlar. Ee sen kaliteyi ve lezzeti düşürünce müşteri boş durur mu? Yapıştırmış cevabı. Onlarda birer ikişer azalıyorlar haliyle. Gel zaman git zaman kasaya giren para yok. Çıkan zarar.
Bu devran fazla sürmüyor. Bir müddet sonra batıyorlar. Suç hep ustaya, fırına, kasaba bulunuyor. Bir de pizzacılara, hamburgercilere. Güzelim mercedeslerden biri satılıyor. Diğerine çadır çekip evin önüne park ediyorlar.
Bu hikaye her ne kadar temsili olsa da, kobilerin saman alevi gibi parlayıp batışına örnektir. Her kobide cebi para görünce mercedes alan patronlar, birbirini çekemeyen eltiler ve evin önünde çürüyen mercedesler yatmaktadır.
Sen girişimci ruhlu güzel kardeşim. Evet sana diyorum. Önce işini geliştir. Amortismanı dolmadan ekstradan bir yatırım yapma. İyi olanı daha iyi yapmaya uğraş. Kaliteden ve lezzetten ödün verme. Elinin mayasıyla mercedesin direksiyonunu kirletme. Önce büyü. Sonra binersin mercedesine.
Not: Yazıda kullanılan marka ve isimler temsili olarak halk dilinde belirli seviyeleri ima ettiği için kullanılmıştır. Yazı nedeniyle otomotiv devleriyle başımın derde girmesini istemem =)